Günümüz çocuklarıyla geçmiş dönemdeki çocuklar arasındaki en büyük fark büyüme şekilleri ve zamanı değerlendirme yöntemleridir. Geçmişte çocuklar aileleriyle ve arkadaşlarıyla sosyalleşerek yetişirken günümüzdeyse sosyalleşmenin yerini bebeklikten itibaren çok fazla uyarana maruz
kalacakları ekranlar ve dijital dünya almıştır.
Öncelikle sosyal medya kullanımı tamamen negatif bir durum olmadığını söylememiz gerekir. Burada önemli olan sosyal medyanın hangi amaçla kullanıldığı ve çocukların kendi yaşlarına uygun bir sosyal medya ve internet kullanımı olmasıdır.
Doğru bir kullanımda sosyal medyada çocuklar için çok fazla eğitim içeriği de mevcut. Merak ettikleri, ilgilendikleri alanla ilgili her şeye çok detaylı bir şekilde dijital medya araçlarıyla ulaşabiliyorlar. Eğitimin yanı sıra çocuklar artık oyunlarını da çoğunlukla gerçek dünyada değil sanal ortamlarda oynuyorlar. Eğer kendi yaşlarına uygun oyunları oynarlarsa oynarken öğrenebilir, dünyanın her yerinden birçok arkadaş edinebilir ve aynı zamanda bazen tarihi, bazen yabancı bir dili oyunlar sayesinde öğrenebilirler. Bu durum çocukların yaratıcı düşüncelerini genişletebilir ve dünyaya daha geniş bir pencereden bakmalarını sağlar. Burada ebeveynlere büyük bir sorumluluk düşüyor. Çocuklar artık direkt olarak sanal dünyanın içerisine doğup büyüyorlar, dolayısıyla kendi yaşlarına uygun, zarar görmeyecekleri içerikleri seçmek onlar için biraz daha zor olabilir. Bu yüzden ebeveynler çocuklarının uygun olmayan içeriklere erişememesi için uygulamalardaki ebeveyn denetimini açmalılar, zararlı gördükleri uygulamalarla ilgili çocuklarıyla açık bir şekilde iletişimde olmalı, onlara neler yaşayabileceklerini ve bu uygulamaların onlara hangi konularda zarar verebileceği hakkında çocuklarını bilgilendirmeliler. Eğer yaş sınırlamasına uyulmazsa, ebeveyn kontrolü olmazsa sosyal medya çocuklar için çok geniş ve tehlikeli bir alana dönüşebilir.
Daha önce siber zorbalık kavramını duydunuz mu?
Zorbalık sadece dış dünyada, fiziksel bir ortamda gerçekleşmez. Yapılan araştırmalar çocukların birçoğunun siber zorbalığa maruz kaldığını gösteriyor. Siber zorbalık, dijital teknolojiler kullanılarak yapılan zorbalığın adıdır. Yani çocuğunuz evde bilgisayardan oyun oynarken hatta ders çalışırken dahi zorbalığa maruz kalıyor olabilir.
Siber Zorbalık Örnekleri:
Sosyal medyada bir kişiye ait utandırıcı bilgiler ya da fotoğraflar paylaşmak
Bir başkasının bilgilerini, fotoğraflarını, görsellerini o kişinin izni olmadan paylaşmak
Alay etmek, isim takmak, tehdit etmek, oyunlarda, ya da dijital gruplarda dışlamak
Sahte (fake) hesaplar ile paylaşımlar yapmak
Bu durumları yaşayan çocuklar kendilerini üzgün, yetersiz, yalnız ve korkmuş hissedebilir, kendi içlerine kapanabilirler. Burada ebeveynlerin sosyal medyadaki sınırlar hakkında bilgi vermesi, çocuklarının koyacakları sınırların değerli olacağını ve bu sınırları yabancı ya da arkadaşlarının aşmalarının doğru olmayacağını paylaşması ve çocuğun yalnız olmadığını hissettirmesi bu zorbalıkları atlatmada çocuk için önemli bir yere sahiptir.
Pandemi döneminde zarar görmemek için nasıl sosyal mesafeyi koruduysak internet ortamında da bazı durumlardan korunmak için sanal mesafeyi korumamız gerekir.
Yazdıklarınız çok kıymetli Ali Kemal bey. Başarılar