Aç Olan Kim? Siz Mi Yoksa Duygularınız Mı?

Hiç aşırı stres altındayken ya da bir ayrılık sonrasında yoğun bir yemek yeme isteğiniz

olduğunu fark ettiniz mi? Daha önce duygusal yemenin hangi yeme bozukluklarıyla karıştırıldığını biliyor musunuz? Şunu duyar gibi hissediyorum, evet Pelin Hanım ben de galiba duygusal yiyiciyim. Peki gerçekten daha önce duygusal yemenin ne olduğunu araştırdınız mı? Gelin duygusal yemenin ne olduğuna, neler ile karıştırıldığına birlikte bakalım… Duygusal yemeyi, öfke, üzüntü, utanç gibi birçok olumsuz duyguyla yemek yiyerek baş etmeye çalışma olarak tanımlanabiliriz. Aynı zamanda duygusal yeme olumlu duygular karşısında da zaman zaman ortaya çıkabilmektedir. Yani aslında duygusal yeme ve duygularımız birbirleriyle çok bağlantılı. Duygusal yemenin verdiği rahatlama hissi nedeniyle birey kaçmaya çalıştığı duygulardan uzaklaştığını hissedebilir ama bu süreç geçicidir. Bu durum midenin genişlemesine ve öğünlerde tüketilen kalorilerin artmasına yol açabilmektedir. Bu da ciddi bir kilo problemini ve bireyin öz saygısını kaybetme riskini doğurabilir. Duygusal yemenin, Bulimia Nervoza ve Tıkınırcasına Yeme bozukluğu ile ilişkili olabileceği gözlemlenmiştir. Bilimsel kaynaklar, özellikle yaşadığı duyguları tanımakta ve yönetmekte zorlanan kişilerin bir baş etme mekanizması olarak duygusal yemeyi kullandıkları yönündedir. Bu ifade aslında biraz keskin ve net fakat duygusal yediğini fark etmeyen kişiler bu davranışı sürekli hale getirdiğinde yeme ile birlikte o anlık rahatlamalara alışmaya ve bu durumdan zevk almaya başlayabilirler. Bir süre sonra da bu döngü kişileri rahatsız etmeye başlar. Peki duygusal yemeyle nasıl baş edebilirim diye sorular gelebilir? Açlık- tokluk sinyallerimize dikkat etmemiz, belki bir uzmanla yeme düzenimizi kontrol etmemiz, yeni bir düzen oluşturmamız iyi olabilir. Günlük rutinlerimize yeme dışında aktiviteler eklemek yararlı olabilir. Tabii ki profesyonel bir destek alıp neden yemeye ihtiyaç duyuyoruz bunun üzerinden destek alınabilir?